Bir Yazarın Ölümü

Central Park manzaralı evimin kirli penceresinin kenarında ki antika masanın üzerinde bulunan sarı kaplı kirli beyaz yapraklı göz alıcı bu defterle karşılaşacaksın; simsiyah bir dolma kalem ve deftere bu dolma kalemle düşülmüş olduğu bariz belli bir not bulacaksın. “Tahtakurularının ve hamam böceklerinin tıkırtısı kulaklarımda uğuldayacak diye uyumayacağım” Uykusuzluğumun nedenini araştıracak olan psikolog bir akrep tarafında yelkovan bölgesindeyken sokulacak….. Hamam böceklerinin ve karafatmaların dolaştığı kafatasımda ki örümcek ağlarını tiksinerek temizleyecek ve şakağımda ki o minicik kapkara yuvarlak deliğe ulaştığında haşaratlardan korkmanın bedelini ağır ödediğimi düşüneceksin… Yalnız, deliği kurşun deliğine benzetemeyecek ve dolma kalemimle o deliği açtığıma inanmak istemeyeceksin… Defalarca terimizle ıslanmış kirli çarşafları yüzüme dolayacaksın hamam böceklerinden tiksinerek… “Yazmak suça iştirak etmektir” diye düşünecek hakim ve ölümümden sorumlu tutulacaksın…

Bu blogdaki popüler yayınlar

hep çirkin

nerden başlasam..

özetle..