Kayıtlar

Eylül, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

asıl sorun..

bütün kaybedenler için yazacağım bu gece, bütün yarım kalmışlıklar için. bardağın dibinde yarım bırakılan çay için mesela, mesela kavuşulamayan aşklar için, elde edilemeyen arzular, karnı doymadan uyuyanlar için. kanadı kırılmış kuşlar, boynu bükülmüş güller, susuz kalmış topraklar için yazacağım.. bana inanın dostlarım, bu hayatta bir kez sendelemişseniz eğer yere düşmemek adına yaptığınız bütün hamleler dengenizi biraz daha bozacaktır. neyin yokluğu korkutuyorsa sizi, onun yokluğuyla sınayacak hayat sizi. yürümek istemediğiniz bütün yolları ezberleyecek, bilmek istemediğiniz bütün gerçekleri öğreneceksiniz. bunlar laf olsun diye yazılmış şeyler değil, belki de ilk defa bu kez, yazdıklarımın bir nebze de olsa doğruluk payı var. bana inanın. bu yazı az da olsa ilginizi çektiyse ve yatağa uzandığınızda tekliyorsa sol yanınız bir şeylerin eksikliğiyle, kötü alışkanlıklarınızdan şikayetçiyseniz ama yine de kopamıyorsanız o alışkınlıklardan, tutunamıyorsanız, daha önemlisi tutunmak istemiy

özetle..

zaman, mekan, kişiler, kurumlar değişse de üzerime giydiğim bu mağlubiyet yeleğini eskitemedim bir türlü. sürekli kaybeden taraf olmanın verdiği rahatlıkla yaşadım. hayatında kaybedecek birşey olmamasının insana verdiği ferahlık, bunu herkes bilmez. bunu bilmeyenler de zahmet edip bu yazının devamını okumasınlar zira yazdıklarım onlar için hiçbirşey ifade etmeyecek. insan satırlarında kendisini bulmadığı bir yazıyı okumamalı. ''kitabım bir milyon satsın da, edebiyatın anasını sikmiş olduğum gerçeğini siktir et'' diyen yazarlarla; ''hoşlandığım kız bunu okuyordu bende alıp kitabın fotoğrafını instagrama attım'' diyen okurları başbaşa bırakalım. biliyorum yazmak konusunda çok iyi sayılmam, bunu hiçbir zaman iddaa etmedim. hayatta yazmaktan daha başarılı olduğum alanlar da vardı, hepsini elimden aldılar. bana da sadece birşeylerin eksikliğini anlatmak kaldı. maalesef bunun için yazmaktan başka çarem yok. beni tanımıyorsunuz, okuduklarınız kadarını bili