tanrı şöyle buyurdu

tanrı şöyle buyurdu bir konuşmasında; hepiniz merhemisiniz birbirinizin, ilacısınız.. bir başınıza iyileşmenizin mümkün olmayacağı şekilde yarattım sizleri. 

sözünü yarıda kesip, ama sayın tanrım diye çıkışıyorum. tanrının sözü kesilir mi hiç, patavatsızlık benimkisi. ama sayın tanrım bir tutam sevgi vardı benim avuçlarımda. bilmem kaç sene koyacak yüksekçe bir yer aradım. ee haliyle bulamadım tabii. bulduğumu sandığım zamanlar oldu evet, gelip  itinayla sevgimin üzerine bastılar..

elimde rengarenk balonlar, sıkı sıkı tutmuşum iplerinden. gökyüzüne salmak için müsait bir yer arıyorum. birileri elinde iğneyle bekliyor mütemadiyen. ve asla yorulmuyorlar. bu kişileri de sen yarattın sayın tanrım. neden?
üzerinde toz birikmesin diye üfleyip durduğum umutlarıma ayakkabılarıyla girdiler..
neden sayın tanrım, bu kötülükleri, bu kara geceleri, bu iflah olmaz susuşları, bu kavuşamamaları da sen yaratmadın mı? biz sana ne kötülük yaptık.
çocuklara kıyıyorlar sayın tanrım, çocuklara kıyıyorlar. ve hatta kuşlara ve hatta köpeklere ve hatta rengarenk balonlara. 
kırlarda koşmak yerine, çiçekleri koparmaya geliyorlar, neden?
bu kötülük yağmurundan kaçıp, yaşamak için sığındığımız sundurmalar başımıza yıkılıyor. tamam bu evleri sen yaratmadın. ama bu gökyüzü sana ait değil mi?
hepimizin iki tane böbreği var mesela, iki tane kulağı.. yani  ne gerek vardı ki şimdi iki tane böbreğe. şöyle irice bir kalp yaratsaydın ya. herkese yetecek kadar da sevgi koysaydın içine.
gökyüzünü dumana boğduk, masmavi denizleri kirlettik, kırmızı ışıkta beklemeyi bir türlü öğrenemedik. bize herşey müstehak. biliyorum. ama bir şeyler yapamaz mıyız?
kulunuz sonuçta. evladın sayılırız bir nevi. 
bizi yaşamak için gönderdiğin bu gezegende, biz yalnızca ölmemeye çalışıyoruz. başka türlüsü gelmiyor elimizden.
bir şeyler yapamaz mıyız?

Bu blogdaki popüler yayınlar

hep çirkin

nerden başlasam..

özetle..